
Kendimi çok mutsuz hissediyorum. Çaresizim. Geleceğe dair bir umudum kalmadı. Hayat artık eskisi kadar güzel değil. Uyku haram oldu. Yediğimden içtiğimden tat alamıyorum. Konsantre olamıyorum, zihnimi toparlayıp işime,gücüme bakamıyorum. Kendimi çok yalnız hissediyorum…
Yukarıdaki belirtileri uzun süredir görüyor ve hissediyorsanız “depresyon”da olabilirsiniz.
Depresyondaki kişi yukarıda belirtilerin yanı sıra kendisi ve çevresiyle ile ilgili olumsuz duygular, düşünceler ve değerlendirmeler yapar. Bu duygu ve düşüncelerin temelinde yaşamdaki beklentilerimiz, ilişki problemlerimiz, içsel sıkıntılarımız, hayal kırıklarımız, üzüntülerimiz ve acılarımız vardır. İç dünyamızın yaşantılara karşı bir kapasitesi vardır ve bu kapasite aşıldığında depresyonu “bedenin ve zihnin alarm vermesi” olarak değerlendirebiliriz.
Depresyon yaşa, cinsiyete, genç, yetişkin ve yaşlılık durumuna göre değişiklik gösterebilmektedir. Şiddet derecesine göre ise hafif, orta ve ağır olarak adlandırılır. Kişinin yaşamış olduğu problemlerin iyi analiz edilmesi ve kendi yaşantısına özel çalışma yapılması en önemli husustur.
Depresyon tedavisinde ilaç tedavisi ve psikoterapi desteği en hızlı sonuç veren çalışmadır. İlaca ek olarak danışan ile sürdürülen Psikoterapi çalışmaları kaybolan isteksizlik, çökkünlük, iştahsızlık, umutsuzluk ve değersizlik problemlerinin ortadan kaldırılmasına imkân sağlamaktadır.