
Seans öncesi kışı atlatan çiçeklerimin bakımını yapmaya hazırlandığım esnada danışanımla ofisin kapısında karşılaştık. İsterse bana eşlik edebileceğini söyledim ve birlikte çiçeklere bakım yapmaya başladık. Kuruyan dalları ayıkladık. Toprak ve kovalarını değiştirdik. En sonunda biri yıpranmış diğeri ise kabına sığmayan iki çiçeğe can suyu verdik. Bu durum bana danışanlarımı hatırlattı.
- Bazen depresyonla,
- Bazen kendisine ya da başkasına yönelen öfkeyle,
- Bazen içinde kayboldukları boşluk hissi ile,
- Bazen panik ve kaygı ile,
- Bazen utanç bazense suçluluk duyguları ile,
Kimi zamansa umutsuzluk ve yardım alamama hali ile destek almak için geldiklerine şahit oldum. Psikoterapi almamış ve süreç hakkında bilgi sahibi olmayanlar tarafından sıkça sorulan “Siz ne iş yapıyorsunuz?” sorusunun cevabıydı bu aslında. Çiçekler gibi bakım zamanı gelmiş, dalları kırılmış, boynu bükülmüş, yeni bir nefes almaya ihtiyacı olanlara ya da kabına sığmayanlara can suyu döktüğümüzü tekrar tekrar yaşadım. Bahsettiklerimi siz de yaşıyor ve yaşadıklarınızı kendi içinizde halledemiyorsanız, kendinize bir terapist bulma zamanınız gelmiş demektir. Psikoterapi insanın ihtiyaç duyduğu can suyudur. Siz de yüklerinizden kurtulup özgürleşmek isterseniz, bekleriz.
Selam selam